Merkür yalnızca en sıcak ikinci gezegendir. Güneş'ten daha uzak olmasına rağmen, Venüs daha yüksek sıcaklıklara maruz kalır.

Güneş'e çok yakın olan Merkür'deki gündüz sıcaklığı 400 ° C'yi (752 ° F) aşıyor.

Ancak geceleri, sıcaklığı korumak için bir atmosfer olmadan sıcaklık -180 ° C'ye (-292 ° F) kadar düşer.

Merkür'ün yüzeyi ayımıza çok benzer. Birçok kraterle kaplı çok kısır, kayalık bir yüzeye sahiptir.

Merkür yüzeyi engebeliklerle doludur. Gezegenin demir çekirdeği soğutulmuş ve daraltılırken gezegenin yüzeyi kırışmaya başlamıştır. Bilim adamları, bu kırışıklıkları Lobate Scarps olarak adlandırdı. Bu Scarps yüksekte bir mil ve yüzlerce mil uzunluğunda olabilir.

Güneşin yaklaşık 88 Dünya gününü bulan her 2 yörüngesinde Merkür eksenin üç dönüşünü tamamlar.

Merkür, Güneş Sistemi'ndeki en küçük gezegendir. Çıplak gözle görülebilen beş gezegenden biri, Merkür, ekvatordan sadece 4.879 kilometre uzaklıktadır. (3,031 mil), bununla birlikte Dünya için uzaklığı 12.742 kilometredir (7.917 mil).

Gezegenin yeryüzündeki yerçekimi Dünyadakinin sadece %38'ine sahip. Bu, Merkür'ün sahip olduğu atmosferi tutamayacağı ve bunun yerine güneş rüzgarları tarafından uçurulduğu anlamına geliyor. Ancak aynı güneş rüzgarları aynı zamanda yeni gazlar, radyoaktif bozunma ve mikrometeoritlerden gelen toz getiriyor bu da  atmosferi yeniliyor.

Dünya'nın ardından Merkür, dünyadan sonra en yoğun ikinci gezegendir. Küçük boyutuna rağmen, Merkür yoğun olduğundan, ağırlıklı olarak ağır metaller ve kaya - karasal gezegenlerin ana karakteristiği  onu yoğun yapar.

Merker, Güneş Sistemindeki en kraterli gezegendir. Doğal jeolojik süreçler yoluyla "kendi kendini iyileştiren" diğer birçok gezegende olduğu gibi, Merkür yüzeyinde kraterler bulunur. Bunlara, asteroitler ve kuyrukluyıldızlar ile çok sayıda karşılaşmalar neden oluyor. Çoğu Mercurian kraterini adı ünlü yazar ve sanatçıların adını taşıyor.

Bilim adamları, yaklaşık 4 milyar yıl önce Merkür'e çarpan çarpıcı bir asteroidin 1,545 km'lik (960 mil) gibi devasa bir krater yarattığını düşünüyorlar. Kaloris Havzası olarak adlandırılan krater, içindeki boşlukla  tüm Teksas eyaletini içine alabilirdi. Araştırmacılar havzayı oluşturan asteroidin yaklaşık 100 km (60 mil) genişliğinde olması gerektiğini hesapladı.

Merkür'ün yörüngesi dairesel olmaktan ziyade elipsdir. Bilim adamları ve astronomlara göre, güneş sisteminde en eksantrik yörünge ve tüm gezegenlerin içerisinde en az dairesel varlığı olanı.(Güneş sistemi için tabi)

Merkür'ün gücü, Dünya üzerindeki manyetik alanın yaklaşık  %1'i olarak zayıf bir manyetik alana sahiptir.

Merkür'ün demir çekirdeği, gezegenin yarıçapının yaklaşık yüzde 75'ini kaplıyor. Büyük çekirdek, güneş sistemindeki diğer gezegenden daha fazla demir içeriyor.

Bilim adamları, Merkür'ün dev demir çekirdeğinin nasıl oluştuğundan tam olarak emin değiller, ancak araştırmacılar bunun oluşumuyla ilgisi olduğunu düşünüyorlar. Gezegen hızlı bir şekilde oluştuysa, nispeten büyük çekirdeğin üzerine ince bir kabuk kabuğu bırakmış olabilirdi.

Merkür erimiş bir çekirdeğe sahiptir. NASA'nın bilim adamları, son yıllarda Merkür'ün katı demir çekirdeğinin aslında eridiğine inanmaya başladılar. Normalde küçük gezegenlerin çekirdeği hızla soğuyor, ancak kapsamlı bir araştırmadan sonra sonuçlar sağlam bir çekirdeğin beklediği çizgiyle aynı değil.

Merkür tanrılar için Roma habercisinin adını taşıyor. Merkür'ün keşfinin kesin tarihi bilinmemektedir; çünkü MÖ 3.000'de Sümerler tarafından yapılan uzay incelemeleri  ilk bahsi geçtikleri yerlerden biridir.

Merkür yüzeyinde su yoktur, ancak yüzeyin altında su olabileceği düşünülüyor.

Ayrıca, yüzeyde hava yoktur, ancak altına sıkışabilir.

Merkür'ü sadece iki uzay aracı ziyaret etti. Güneş'e olan yakınlığı nedeniyle gezegene ulaşmak zordur ve ziyaret edilen herhangi bir uzay aracı ziyareti, Güneş'in yerçekimi potansiyeline 91 milyon kilometreyi aşması gerekecektir. Mariner 10 1974-75 yılları arasında ziyaret etti, Merkür üzerinde üç kez uçuyor ve yüzeyinin yarısı haritalandı. 24 Mart 1975'te yakıt bitti ve hala Güneş'in etrafında döndüğü düşünülüyor. MESSENGER probu, Mercury'nin yüksek yoğunluğunu, jeolojik geçmişini, manyetik alanının doğasını ve daha fazlasını keşfetmek için 2004 yılında başlatıldı. Bir başka misyon olan BepiColombo, 2015 yılında Avrupa Uzay Ajansı tarafından başlatılacak ve Japonya'nın 2019'da Merkür'e ulaşması bekleniyor.

Hubble Uzay Teleskobu Merkür'ü göremiyor. Bunun nedeni, Merkür Güneş'e çok yakın olması ve parlaklık teleskopun elektrik bileşenlerine zarar vereceği içindir. Güneş'e en yakın gezegendir ve yakınlığı nedeniyle alacakaranlık dışında kolayca görülmez.